Sedat Ergin deyince aklınıza ne gelir; gazeteci!
Son dönemde medyayı hızla gözden geçirdiğinizde Sedat Ergin gibi nitelikli gazeteci yazısının ne kadar azaldığını görürsünüz.
Sedat Ergin gazetecilikte çıtayı yukarı çeken isimdir; Batı tipi bir gazeteciliktir yaptığı. Yani, meselelere sadece Türkiye penceresinden bakmaz, dünyada ne olup bittiğine bakarak ülkesini analiz eder.
Rüzgara göre saf değiştirmez; gazetecilikte ısrar eder.
Bu girişi yapmamızın bir nedeni var: Sedat Ergin yazılarına ara verdi.
Bunun sebebi şu:
Bildiğiniz gibi Sedat Ergin Balyoz İddianamesi üzerine çalışmış ve günlerce bunu Hürriyet'teki köşesinde yazmıştı.
Sedat Ergin çalışmasına kaldığı yerden devam etmek istiyor.
İddianameyi didik didik etmek için evine kapandı. Dış dünyayla ilişkisini kesti ve iddianameye tamamen konsantre oldu.
Bu çalışma önce Hürriyet'te yayınlanacak ardından kitap olarak çıkacak.
Düşünebiliyor musunuz:
Sedat Ergin, günümüzde artık örneğini pek görmediğimiz zahmetli bir çalışmaya soyundu.
Oysa ne gerek vardı bunlara; veriyorlar elinize bir dosya bakıp bakıp yazıyorsunuz. Buna da gazetecilik diyorlar.
Ya da sürekli bir başka köşe yazarına çatıp duruyorsunuz. İşte size köşe yazarlığı!?
Evet bu çalışma gösterdi ki, Sedat Ergin artık basında kaybolmaya yüz tutmuş ender gazetecilerinden biridir.
