Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin içinde bulundukları borç batağı, avro para biriminin varlığını tehlikeye soktu. Büyük kısmı borç kriziyle boğuşan AB ülkeleri ekonomi yönetimlerinden peşpeşe gelen açıklamalar, AB para birimi avronun geleceğinin büyük ölçüde belirsiz olduğunu ortaya koyuyor.
Yunanistan’la başlayan borç krizi dalgası, Baltık ülkeleri, İspanya, Portekiz ve Macaristan’ı etkiledikten sonra son olarak İrlanda ekonomisini sarsmıştı.
Piyasalarda İrlanda kaynaklı belirsizlik sürerken, gelecek hafta Portekiz, sonraki haftalarda ise Belçika ve İspanya’nın verecekleri borçlanma sınavlarıyla belirsizlik kaynağı olmaları bekleniyor. Borç krizindeki bu ülkelerin gerekli kaynağı bulamamaları halinde para sisteminin çökebileceği endişesi ise, tüm birlik mensuplarını sarmış durumda.
Portekiz Dışişleri Bakanı, önceki gün yaptığı açıklamada durumu, “Karşılaştığımız durumdan kurtulmanın yolu, avro para sistemini terk etmek. Piyasaların bizi kaçınılmaz biçimde düşünmeye zorladığı alternatif budur” diyerek özetledi.
Slovakya Maliye Bakanı Ivan Miklos ise, “Avro bölgesinin çöküş riski çok gerçek” diye konuştu.
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Von Rompuy, “Varlık krizi yaşıyoruz” diye konuşurken, Almanya Başbakanı Angela Merkel de “Olağanüstü biçimde ciddi bir durumla karşı karşıyayız” diyerek ekonominin durumunu özetledi.
AB ve IMF yine devredeAB üyeleri arasında son dönem yaşadığı krizle gündeme damgasını vuran İrlanda’nın rehabilitasyonu için, AB ve IMF’nin tıpkı Yunanistan’da olduğu gibi devreye girerek ülkeye 85 milyar avro tutarında bir kaynak aktaracağı açıklandı.
Ancak bu borç karşılıksız olmayacak. GSMH'sinin neredeyse yarısını banka kurtarmak için harcayan İrlanda, aldığı borcu kuruşuna kadar ödeyeceği gibi, ayrıca yine Yunanistan’da olduğu gibi kamu harcamalarını kısacak bir programı da IMF’ye taahhüt edecek.
İrlandalı emekçiler de ayaktaAvrupa'da avronun geleceğinin tartışıldığı süreçte, birçok ülkede emekçilerin eylemleri de gündeme damgasını vurdu. Yunanistan, Fransa ve Portekiz'deki eylemler, ülke tarihlerinin en etkili eylemleri arasına girdiler.
Bu ülkelere İrlanda da katılıyor. Harcama kısıtlarını içeren programın, bugün detaylarıyla açıklanması bekleniyor. Ancak İrlandalı emekçiler henüz detayları belli olmasa da doğrudan kendilerini hedef alan harcama kısıtlamalarına ilişkin protestolarına şimdiden başladı.
Ülkenin başkenti Dublin’de gerçekleşen yürüyüşte, 100 bin İrlandalı 1916 yılında İngiliz egemenliğine karşı ayaklanmanın başladığı merkez posta binasına yürüdü.
Burada açıklamada bulunan İrlanda Sendikalar Kongresi Başkanı Macdara Doyle, “Hükümete halkın bu planı desteklemediğini göstermeye çalışıyoruz. İhtiyacımız olan böyle bir şey değil, hatta bunun tam tersi” dye konuştu.
İrlanda önümüzdeki dört yılda bütçe açığını 15 milyar avro düşürecek bir plan açıklarken, Başbakan Brian Cowen, önlemlerin 4,5 milyon nüfuslu ülkedeki herkesin yaşam kalitesini düşüreceğini belirtti. İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'da görülen en yüksek açığa tekabül eden, milli gelirin yüzde 32'si oranında bir bütçe açığıyla karşı karşıya olan İrlanda'da hükümet, "Başka çaremiz yok" iddiasında.
Cumartesi günkü eylemler, İrlanda'ya verilecek borcun faizi olarak Yunanistan'dan alınacak yüzde 5.2'lik faizin çok üzerinde, yüzde 6.7 oranında faiz alınacağının duyurulmasıyla da çakıştı.