Şu ABD’liler gerçekten bazen çok tuhaf olabiliyorlar. Örnek mi, alın size ABD’nin eski Büyükelçilerinden Eric Edelman. Görev yaptığı süre içerisinde AKP hükümetiyle oldukça arası iyi olan Edelman, ABD’ye döndükten sonra garip açıklamalarda bulunmaya başladı. Görev süresinde elbette hükümetle iyi olmalıydı ama döndükten sonra oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalarıyla AKP’yi de şaşırtıyor. Bu açıklamaları Türkiye’de görev yaptığı dönemde bulunsaydı işi zordu. Hatta aylarca Ergenekon’dan aradığımız “1 numara yoksa Edelman mı?” gibi tuhaf gazete başlıklarına konu olabilirdi. Edelman ABD’ye döndü ve dili çözüldü.
Efendim Edelman bakın neler söylemiş. Ergenekon, Balyoz gibi davaların hükümet karşıtlarını mahkemeye göndermek için kullanıldığını, Gülen cemaatinin polis ve istihbarata sızdığını, on binlerce insanın dinlendiğini ve ülkede bir “korku iklimi” oluşturulduğunu vurgulamış. Vay canına bu büyükelçi gerçekten de Türkiye de hem de Ankara’nın göbeğinde görev yapmamış mıydı? Biz Türkler bu gibi durumlara “Günaydın” deriz sayın büyükelçi. Koskoca ABD, bütün dünyayı dinleyen ve yönetmeye talip bir ülkenin büyükelçisi Türkiye’yi anlamakta biraz geç kalmadı mı? Ama geç de olsa bazı konulara ayıkmış gibi görünüyor sayın elçi.
Anayasa değişikliği konusunu da Edelman “Bu yargıyı özgürleştirmek ya da onarmak için değil açıkça yargıyı yanına çekme çabası” diye yorumlamış. Demek ki Edelman “hayır”cılardandı. Ergenekoncu diye tabir edilen Ulusalcı-Milliyetçi çizgiden. Yoksa görev yaptığı süre içersinde Ergenekon ile bir bağlantısı olmasın? Derhal araştırılmalı zaten Ergenekon’un ABD ayağı diye bir ayağı mutlaka vardır.
Eski Büyükelçinin açıklamaları bununla da kalmıyor. “Türkiye’de yargı, ordu ve medya saldırı altında. ABD, AKP’yi bu kadar şımartmamalı” diyor. Diyor da Edelman’a cevap AKP’den gecikmiyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Edelman’a cevap veriyor.
“Akparti iktidarı döneminde ülkemizde büyükelçi olarak görev yapan Edelman’ın Türk iç siyasetine doğrudan müdahale niteliğindeki ifadeleri gerçeği yansıtmamakla kalmayıp, iktidarımız dönemindeki demokratikleşme, temel hak ve hürriyetlerin güçlendirilmesi, AB üyelik süreci ve serbest piyasa ekonomisi alanında kaydedilen büyük ilerlemelere karşı bir tutumdur. Bu noktada Edelman’ın Türk iç siyasetinde bir muhalefet partisinin destekçisi olarak konumlandırılması manidardır.” Çelik devam ediyor. “Edelman, askeri darbe savunusu yapmakla aslında vatandaşı olduğu ABD’nin temel demokratik değerleriyle çelişen ayrıca evrensel tüm değerleri dışlayan bir tutum sergilemiştir.”
Yani Çelik şunu kastediyor, Türkiye’de iktidara muhalefet etmek demek anti-demokratsın, Ergenekoncusun ve darbecisin demektir. Ey Edelman sen de kaşındın ve artık kara listedesin artık. Sende evrensel değerler karşıtı, Ergenekoncu ve de darbecisin demek. Ama burada önemli olan şu sen bunları söylesen de söylemesen de birileri AKP’yi şımartmaya devam ediyor.
Nuriye ATABEY